Her optik firmasının, çalışanının ve optisyenlik öğrencisinin aklındaki soru bu; gelecekte ne olacak? Soru düşünceli fakat cevapsız değil. Sorunun cevabı, yine biz optik temsilcilerinden geçiyor.
Gelecekte Ne Olacak?
En başta optik firmalarının alacağı eleman kalifiye olmalı. İster alaylı ister optisyen olsun, önce meslek ahlakına saygılı olması gerekir. Hiçbir meslekte yoktur ki bizim gibi; maliyet ile satış fiyatları dilden dile dolaşsın… Bunu önlemek firmanın kendi yararınadır. Eleman seçimi devrim gibi bir karardır.
Çalışan kim olursa olsun, kendini geliştirmek zorundadır. Kişi yanlış bir düşünceye kapılıp, ‘benim bilgim bana yeter, gerisi ne olacak?’ derse; şimdi olmasa bile ileride, ‘gelecek ne olacak?’ demeye başlar. Bu durumda, doğum ile başlayan eğitim ölünceye kadar devam ettiğine göre herkesin kendini eğitmesi sektör açısından devrim olacaktır.
Öğrencilerin durumuna gelince; iki sene okul, bir ay staj ve diplomadan sonra artık optisyensiniz bu kadar basit. Ama bizim mesleğimiz bu kadar basit değil. Öğrenci arkadaşlarımıza, iki seneyi boşa geçirmeyin derim. Mesleğinizle ilgili her şeyi araştırın, sorun, soruşturun bunlar ile yetinmeyip, okuldan sonraki boş vakitlerinizi gözlükçülerin yanında geçirin. Teori, uygulama, gözlem… Hepsi optik dükkânlarında yaşayarak geliştirilir. İki sene bittikten sonra herkes işletme kurma aşamasına gelir. Bundan sonra herkes dükkân açar fakat bu bir çözüm değildir. Çözüm birlik beraberlikle olur. Optisyenlerin birleşip, beraberce kurumsal bir yapıda işletme açmaları hem işletmenin hem de kendilerinin dayanıklılığını sağlar. Bu durum optisyenlik mesleğinde devrimdir. Optisyenler böylece işsiz kalmaktan kurtulur ve ‘hep bana’ düzeni de yıkılır.
Optik Sektöründeki İşsizlik
Her optisyenin okul bittikten sonra iş bulma kaygısı vardır. İş bulan optisyenlerin ise işveren ile anlaşıp anlaşmaması ya da kendi işletmesini yaptığı firmanın devamlılığı hep soru işareti olarak kalacaktır. Kısacası herkesin düzeni gelecekte bozulabilir. Fakat kurumsal düzene geçiş, herkesin geleceğini bir parça da olsa güvene alabilir. Kurumsal düzen, öncelikle dernekler bazında sonra gözlükçüler ve optisyenler odası bazında olursa, her optik mensubunu güvene alabilir.
Bu yeterli midir? Hayır! Neden diye bir soru aklınıza gelebilir Her geçen gün okullardan birçok optisyen mezun olduğuna göre ileride bu sistem tıkanır ve yine işsizlik sorunları ortaya çıkmaya başlar. Bunun için sektörde yeni iş alanları bulmak gerekir.
Sektördeki İş Alanları!
Birlik ve beraberlik ile bu meseleyi de çözebiliriz. Optisyenleri gözlük cam fabrikalarına ve gözlük çerçeve fabrikalarına yönlendirerek, onlara iş imkânı sağlayabiliriz. Daha sonra gözlük çerçeve ve cam toptan ticareti yapan firmalara, depolara yönlendirerek, iş olanaklarını mesleğin ileri gelenlerinin katkılarıyla çözümleyebiliriz.
Optisyenlikle kadro; devletin bize tanımlaması gerektiği en büyük haktır. Bizim bu hakkımız olsa, devlet kadrolarında çalışabileceğimiz o kadar yer var ki! Bu durumun, bizim işsizlik oranımızı ne kadar aşağı çekeceğini tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Göz poliklinikleri, sağlık müdürlükleri ve sosyal güvenlik kurumları kadrolarındaki ilgili bölümler optisyenlik mezunlarına verilmelidir.
İdarecilerimizin optisyenlik mezunlarının sorunlarını çözmesi, bu mesleğe gönül vermiş ya da verecek kişilerin işsizlik sorunlarını halledecektir.
İbrahim Demir
Demir Optik- Isparta
En başta optik firmalarının alacağı eleman kalifiye olmalı. İster alaylı ister optisyen olsun, önce meslek ahlakına saygılı olması gerekir. Hiçbir meslekte yoktur ki bizim gibi; maliyet ile satış fiyatları dilden dile dolaşsın… Bunu önlemek firmanın kendi yararınadır. Eleman seçimi devrim gibi bir karardır.
Çalışan kim olursa olsun, kendini geliştirmek zorundadır. Kişi yanlış bir düşünceye kapılıp, ‘benim bilgim bana yeter, gerisi ne olacak?’ derse; şimdi olmasa bile ileride, ‘gelecek ne olacak?’ demeye başlar. Bu durumda, doğum ile başlayan eğitim ölünceye kadar devam ettiğine göre herkesin kendini eğitmesi sektör açısından devrim olacaktır.
Öğrencilerin durumuna gelince; iki sene okul, bir ay staj ve diplomadan sonra artık optisyensiniz bu kadar basit. Ama bizim mesleğimiz bu kadar basit değil. Öğrenci arkadaşlarımıza, iki seneyi boşa geçirmeyin derim. Mesleğinizle ilgili her şeyi araştırın, sorun, soruşturun bunlar ile yetinmeyip, okuldan sonraki boş vakitlerinizi gözlükçülerin yanında geçirin. Teori, uygulama, gözlem… Hepsi optik dükkânlarında yaşayarak geliştirilir. İki sene bittikten sonra herkes işletme kurma aşamasına gelir. Bundan sonra herkes dükkân açar fakat bu bir çözüm değildir. Çözüm birlik beraberlikle olur. Optisyenlerin birleşip, beraberce kurumsal bir yapıda işletme açmaları hem işletmenin hem de kendilerinin dayanıklılığını sağlar. Bu durum optisyenlik mesleğinde devrimdir. Optisyenler böylece işsiz kalmaktan kurtulur ve ‘hep bana’ düzeni de yıkılır.
Optik Sektöründeki İşsizlik
Her optisyenin okul bittikten sonra iş bulma kaygısı vardır. İş bulan optisyenlerin ise işveren ile anlaşıp anlaşmaması ya da kendi işletmesini yaptığı firmanın devamlılığı hep soru işareti olarak kalacaktır. Kısacası herkesin düzeni gelecekte bozulabilir. Fakat kurumsal düzene geçiş, herkesin geleceğini bir parça da olsa güvene alabilir. Kurumsal düzen, öncelikle dernekler bazında sonra gözlükçüler ve optisyenler odası bazında olursa, her optik mensubunu güvene alabilir.
Bu yeterli midir? Hayır! Neden diye bir soru aklınıza gelebilir Her geçen gün okullardan birçok optisyen mezun olduğuna göre ileride bu sistem tıkanır ve yine işsizlik sorunları ortaya çıkmaya başlar. Bunun için sektörde yeni iş alanları bulmak gerekir.
Sektördeki İş Alanları!
Birlik ve beraberlik ile bu meseleyi de çözebiliriz. Optisyenleri gözlük cam fabrikalarına ve gözlük çerçeve fabrikalarına yönlendirerek, onlara iş imkânı sağlayabiliriz. Daha sonra gözlük çerçeve ve cam toptan ticareti yapan firmalara, depolara yönlendirerek, iş olanaklarını mesleğin ileri gelenlerinin katkılarıyla çözümleyebiliriz.
Optisyenlikle kadro; devletin bize tanımlaması gerektiği en büyük haktır. Bizim bu hakkımız olsa, devlet kadrolarında çalışabileceğimiz o kadar yer var ki! Bu durumun, bizim işsizlik oranımızı ne kadar aşağı çekeceğini tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Göz poliklinikleri, sağlık müdürlükleri ve sosyal güvenlik kurumları kadrolarındaki ilgili bölümler optisyenlik mezunlarına verilmelidir.
İdarecilerimizin optisyenlik mezunlarının sorunlarını çözmesi, bu mesleğe gönül vermiş ya da verecek kişilerin işsizlik sorunlarını halledecektir.
İbrahim Demir
Demir Optik- Isparta
İlgili Galeriler