Bebek kataraktını göz ardı etmeyin!

Yaşlı hastalığı olarak bilinen katarakta bebeklerde de rastlanabiliyor. Geç farkına varıldığında katarakt tedavisi mümkün olmuyor ve bu hastalık çocuklarda kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Çocukluk dönemi kataraktlarıyla ilgili Egeli Sabah'a bilgi veren Prof. Dr. Süheyla Köse, çocukluk kataraktlarının erken teşhis ve tedavi ile önlenebileceğine vurgu yaptı. Prof. Köse, "En büyük belirti bebeğin annesini takip etmemesi. Ayrıca anneler bebeklerinin gözünün ortasında kedi gözü gibi bir parlaklık görüyorlarsa çocuklarını mutlaka doktora götürmeliler.

Bebeklerin göz muayenesinin ilk 6 ay içinde yapılması gerekiyor. Özellikle tek taraflı doğumsal kataraktlarda ilk 4-5 aydan sonra cerrahi yapılsa dahi görme çok zayıf kalıyor. Bir göz gelişiyor, diğer göz köreliyor. Bir daha da algısı artmıyor. 6 aylık bu sınır kesinlikle geçirilmemeli" dedi.

FARKEDİLiRSE TEDAVİ EDİLİR

Prof. Dr. Süheyla Köse, çocukluk kataraktlarının tedavisinin mümkün olduğunu ancak ailelerin zamanında bunu fark etmesinin önem taşıdığını dile getirdi. Bebeklik çağı kataraktlarında en büyük belirtinin bebeğin annesini takip etmemesi olduğunu söyleyen Prof. Köse, "Bebeklerde takip hareketleri hemen başlamaz. Yavaş yavaş bir iki ay içinde başlar.İzlem bir iki ay içerisinde olmuyorsa bu katarakta belirti olabilir. Anneler bebeklerinin gözünü baktığında, gözün ortasında kedi gözü gibi bir parlaklık görüyorsa çocuklarını mutlaka göz doktoruna göstermek zorunda. Annede ya da babada doğumsal katarakt varsa, yüzde 30-35 kalıtsal geçiş gösterebiliyor. Yeni doğan bebeklerin ilk bir iki ay içerisinde göz kontrolünün yapılması gerekiyor. İlk birkaç ay içerisindeki göz muayenesi bence çok önemli. Özellikle tek taraflı doğumsal kataraktlarda ilk 4-5 aydan sonra cerrahi yapılsa dahi görme çok zayıf kalıyor. Bir göz gelişiyor, diğer gözün görmesi uyarım olmadığı için, beyindeki görme hücreleri uyarılmadığı zaman köreliyor. Bir daha algısı artmıyor" diye konuştu.

AMELİYAT ZOR

Katarakt ameliyatlarının çocuklarda erişkinlere oranla çok daha zor olduğunun altını çizen Prof. Dr. Köse, "Nedeni de gözün çok küçük olması ve göz bebeğinin genişlememesi. Çocukların anestezi almaları da riskli oluyor. Görmeyi artırıcı, gözlük, kontak lens gibi tamamlayıcı yöntemler kullanılıyor. Çocuk büyüdükten sonra 2-2.5 yaştan sonra göz içi merceği takabiliyoruz. Görmenin artması için kapama tedavileri çok önemli. Özel egzersizler verebiliyoruz" dedi.

ŞAŞILIK GENİ BİLİNMİYOR

Prof. Dr. Köse, günümüzde şaşılığın hangi genden geldiğinin henüz tam olarak bilinmediğini de belirterek "Böyle bir hasta geldiğinde ilk olarak altta yatan sebebini araştırıyoruz. Tedavisi yapılıyor. Olmazsa cerrahi müdahaleye başvuruluyor. Şaşılık sorunu olanlar estetik açıdan yüzde 95 şifa buluyor" dedi.

Kaynak: sabah.com