Bilindiği gibi kırpma refleksi, gözün kapatılması ve açılmasından oluşur.
Korneanın temizlenmesi ve nemini korumak için her seferinde göz kapakları kapanır, tuzlu bir sıvı gözyaşı keseciklerinden gözün yüzeyine yayılır, göz yüzeyinin sürekli ıslak kalmasını tutar ve burada bulunan toz parçacıklarını temizler. Bununla beraber beynin anlık dinlenmesini sağlar.
Bilindiği gibi kırpma refleksi, gözün kapatılması ve açılmasından oluşur. Göz kırpma sırasında beyne 400 milisaniye kadar bilgi gelmeyeceğini ve bu nedenle boşuna çalışmaması sinyalini verir. Bebekler dakikada bir göz kırparken, yetişkinler dakikada ortalama 15-20 kez göz kırpıyor. Sabit olmayı gerektiren odaklanma durumlarında, havadaki nem oranı ve kitap okurken göz kırpma sayısı 3-4 kırpışa kadar düşmektedir. Bir günde bu sayı 30 bine çıkıyor. Ve günde 30 bin kez kırpmamız uyanık geçirdiğimiz saatlerin yüzde 10'una tekabül ediyor.
Böylece bu hareketle hem gözler hem beyin dinlenmiş oluyor.
İlginç bir şey okurken dakikada 3-8 kez göz kırparken ilgimizi çekmeyen bir aktivite esnasında bu sayı 15'e kadar yükselebiliyor. Ayrıca bir sayfadan başka bir sayfaya ya da bir satırdan başka birine geçerken de göz kırpıyoruz.
Aynı zamanda farkında olmadan gözünüzü bir noktadan diğerine çevirirken istemsiz olarak göz kırparız. Dikkat isteyen işler yaparken yine göz kırpma sayımızda azalma görülür. Havadaki sıcaklığın artmasıyla ve ışığın çoğalmasında da göz kırpmamız artar.
Göz kırpma sayımız ve sıklığımız bizim ne kadar dinlenmiş olduğumuzun da göstergesidir. Yorgun bir insanda bu sıklık çok fazlayken tamamen dinlenmiş birinin daha az göz kırptığını gözlemleyebiliriz.
Kaynak: avrupagoz.com
İlgili Galeriler